Used To Kullanimi

Used To Kullanımı

Used To kullanımı yani İngilizce used to kullanımı geçmişte düzenli olarak yapılan, sürekli olarak tekrarlanmış olan eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Yani used to için alışkanlıklardan bahsedilirken kullanılır da diyebiliriz.

Daha sonrasında be used to ve get used to konularını aşağıya kaydırdıkça göreceksiniz.

Used To Konu Anlatımı

Used To Olumlu Cümle

[Subject + used to + base form of the verb]

Örnekler:

    • I used to play the guitar when I was younger. (Gençken gitar çalardım.)
    • She used to live in Paris. (O, Paris’te yaşardı.)

Used To Olumsuz Cümle

[Subject + didn’t use to + base form of the verb]

Örnekler:

    • I didn’t use to like spinach, but now I do. (Ispanak sevmezdim, ama şimdi seviyorum.)
    • They didn’t use to go swimming on weekdays. (Onlar hafta içi yüzmeye gitmezlerdi.)

Used To Soru Cümlesi

[Did + subject + use to + base form of the verb + ?]

Örnekler:

    • Did you use to play soccer when you were a child? (Çocukken futbol oynar mıydın?)
    • Did she use to speak French fluently? (O, akıcı bir şekilde Fransızca konuşur muydu?)

“Used to”, genellikle geçmişte sürekli yapılan eylemleri ifade eder. Bu yapı, geçmiş alışkanlıkları, hobileri veya yaşam tarzını belirtmek için kullanılır. Önemli olan nokta, şu anki durumu ifade etmek için “used to” kullanılmaz; yalnızca geçmişteki alışkanlıkları ve durumları ifade eder. Bu nedenle, eylemin şu an devam etmediğini veya değiştiğini belirtmek için kullanılır.

İngilizce Used to Farklı Kullanım Alanları

  1. Geçmiş Alışkanlıklar:
    • Örneğin: Her gün yürüyüşe çıkardım. (I used to go for a walk every day.)
  2. Geçmişte Yapılan Eylemler:
    • Örneğin: O gençken piyano çalardı. (She used to play the piano when she was young.)
  3. Geçmişteki Durumlar:
    • Örneğin: Biz o evde yaşıyorduk. (We used to live in that house.)
  4. Değişen Durumlar:
    • Örneğin: O sigara içerdi, ama geçen sene bıraktı. (He used to smoke, but he quit last year.)
  5. Geçmişteki Terk Edilmiş Alışkanlıklar:
    • Örneğin: Onlar eskiden yakın arkadaşlardı, ama araları açıldı. (They used to be close friends, but they drifted apart.)
  6. Unutulan veya Değişen Bilgi/Durum:
    • Örneğin: Eskiden İspanyolca konuşmayı bilirdim, ama çoğunu unuttum. (I used to know how to speak Spanish, but I’ve forgotten most of it.)

Used To Örnek Cümleleri

Used To Olumlu Cümleler

  1. I used to play the piano when I was younger. (Gençken piyano çalardım.)
  2. She used to swim every morning before work. (İşe gitmeden önce her sabah yüzerdi.)
  3. We used to visit our grandparents every summer. (Her yaz büyük ebeveynlerimizi ziyaret ederdik.)
  4. He used to study abroad for his master’s degree. (Yüksek lisansını yurtdışında yapardı.)
  5. They used to dance salsa in their free time. (Boş zamanlarında salsa dansı yaparlardı.)

Used To Olumsuz Cümleler

  1. I didn’t use to enjoy spicy food, but now I do. (Acı yemekleri severdim ama şimdi seviyorum.)
  2. She didn’t use to watch horror movies because she was scared. (Korktuğu için korku filmleri izlemezdi.)
  3. They didn’t use to travel abroad due to financial constraints. (Maddi sıkıntılar nedeniyle yurtdışına seyahat etmezlerdi.)
  4. He didn’t use to play video games when he was a child. (Çocukken video oyunları oynamazdı.)
  5. We didn’t use to have a pet until last year. (Geçen yıla kadar evcil hayvanımız yoktu.)

Used To Soru Cümleleri

  1. Did you use to play soccer when you were younger? (Gençken futbol oynar mıydın?)
  2. Did she use to work here a few years ago? (Birkaç sene önce burada çalışır mıydı?)
  3. Did they use to live in this neighborhood before moving? (Taşınmadan önce bu mahallede mi yaşarlardı?)
  4. Did he use to speak fluent French in college? (Üniversitede akıcı bir şekilde Fransızca konuşar mıydı?)
  5. Did we use to go camping every summer vacation? (Her yaz tatilinde kamp yapar mıydık?)

Be Used To Konu Anlatımı

be used to konu anlatımı, alışkın olma veya alışkın hâle gelme durumunu ifade eder. Bu yapı, bir durumun veya bir şeyin sıradan veya alışılmış olmasını ifade eder. Özellikle bir duruma, bir aktiviteye veya belirli bir şarta alışmış olmayı belirtir.

Be Used To Yapısı

Bu Used To Olumlu Cümle

[Subject + be (am/is/are) + used to + noun/gerund]

      • Örnek: She is used to cold weather now. (Artık soğuk hava şartına alışkın.)

Bu Used To Olumsuz Cümle

[Subject + be (am/is/are) + not + used to + noun/gerund]

    • Örnek: I am not used to spicy food. (Acı yemeklere alışkın değilim.)

Bu Used To Soru Cümlesi

[Be (am/is/are) + subject + used to + noun/gerund + ?]

    • Örnek: Are you used to driving on the left side of the road? (Sola arabayı kullanmaya alışkın mısın?)

Bu yapı, belirli bir şeye veya bir duruma alışkın olmayı ifade eder. “Be used to” yapısı, alışma sürecinin tamamlandığını ve bir durumun normal veya alışılmış hâle geldiğini gösterir. Bu ifade, geçmişte başlayıp şu an devam eden veya belirli bir zamanda alışkanlık haline gelmiş durumları anlatmak için kullanılır.

“Get used to” ifadesi, bir duruma veya bir şeye alışmak anlamını taşır. Bu ifade, bir durumun veya koşulun başlangıçta rahatsız edici veya yabancı olduğunu, ancak zamanla alıştığınızı ifade etmek için kullanılır.

Get Used To Yapısı

Get Used To + İsim veya Fiil + -ing

Bu ifade kullanılırken “get” fiili, alışmak eyleminin başlangıcını gösterirken “used to” ifadesi ise alışma sürecinin tamamlandığını ve durumun artık normal olduğunu belirtir.

Get Used To Örnek Cümleler

  1. I recently moved to a noisy neighborhood, but I’m getting used to it now. (Yakın zamanda gürültülü bir mahalleye taşındım, ama şimdi alışmaya başlıyorum.)
  2. It took me some time to get used to waking up early every day. (Her gün erken uyanmaya alışmak biraz zamanımı aldı.)
  3. She got used to working late hours after a few weeks at her new job. (Yeni işinde birkaç hafta sonra geç saatlere kadar çalışmaya alıştı.)
  4. They are getting used to living in a different country with a different culture. (Farklı bir kültürdeki farklı bir ülkede yaşamaya alışıyorlar.)

Get used to yapısı, kişinin başlangıçta rahatsız edici veya yabancı olan bir duruma alışma sürecini vurgular. Bu süreç, zamanla tekrarlayan deneyimlerle veya belirli bir süreç boyunca maruz kalma ile gerçekleşir. Bu yapı, bir durumun başlangıçta yadırgandığını ancak zamanla normal hale geldiğini ifade etmek için kullanılır.

Farklı Yapılarla Used To Kullanımı

“Used to” ifadesi, genellikle geçmişte alışkanlık veya tekrar eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Bu ifade, farklı yapılarla kullanılabilir ve çeşitli anlamları yansıtabilir. İşte “used to” ifadesinin farklı yapılarla kullanımı:

Affirmative (Olumlu):

Subject + used to + base form of the verb:

    • I used to swim every morning. (Her sabah yüzmeye giderdim.)
    • They used to live in Paris. (Onlar Paris’te yaşarlardı.)

Negative (Olumsuz):

Subject + didn’t + use to + base form of the verb:

    • I didn’t use to eat spicy food. (Acı yemek yemezdim.)
    • She didn’t use to watch TV much. (Çok televizyon izlemezdi.)

Interrogative (Soru):

Did + subject + use to + base form of the verb + ?

    • Did you use to play the guitar? (Gitar çalardın mı?)
    • Did they use to travel a lot? (Çok seyahat ederler miydi?)

Used to + Gerund (V-ing):

  1. Used to + gerund (V-ing):
    • She is used to swimming in the ocean. (O, denizde yüzmeye alışkın.)
    • They are used to living in a big city. (Büyük bir şehirde yaşamaya alışkınlar.)

Be Used to:

  1. Subject + be (am/is/are) + used to + noun/gerund:
    • He is used to early mornings. (Erken sabahlara alışkın.)
    • They are used to working long hours. (Uzun saatler çalışmaya alışkınlar.)

Used to ifadesi, bu çeşitli yapılarla geçmişteki alışkanlıkları, tekrar eden eylemleri veya geçmişteki durumları anlatmak için kullanılır. İfadelerin farklı yapıları, cümle içindeki kullanım amaçlarına ve durumlarına bağlı olarak çeşitli anlamlar taşıyabilir. Bu yapılar, geçmişteki belirli bir alışkanlığı, durumu veya tekrar eden eylemi ifade etmek için farklı bağlamlarda kullanılabilir.

Used to Yapısı

Tür İngilizce Cümle Türkçe Çeviri
Olumlu She used to play the piano when she was young. Gençken piyano çalardı.
Olumsuz They didn’t use to travel abroad frequently. Sık sık yurtdışına seyahat etmezlerdi.
Soru Did you use to eat sushi when you lived in Japan? Japonya’da yaşarken sushi yer miydiniz?

Be Used To Yapısı

Tür İngilizce Cümle Türkçe Çeviri
Olumlu She is used to cold weather now. Artık soğuk hava şartına alışkın.
Olumsuz They aren’t used to spicy food. Acılı yemeğe alışkın değiller.
Soru Are you used to driving on the left side of the road? Yolda sol tarafta araba kullanmaya alışkın mısınız?

Get Used To Yapısı

Tür İngilizce Cümle Türkçe Çeviri
Olumlu She is getting used to the new work schedule. Yeni iş programına alışıyor.
Olumsuz They didn’t get used to the noisy environment. Gürültülü ortama alışamadılar.
Soru Is he getting used to living alone? Yalnız yaşamaya mı alışıyor?

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir