Ingilizce zamanlar konu anlatimi
| | | |

İngilizce Zamanlar

İngilizce zamanlar konu anlatımı mı arıyorsun? Senin için hazırladığımız İngilizce zamanlar tablosu ile bu konuyu kolayca anlayabilirsin. Günümüzün en çok kullanılan dillerinden İngilizceyi öğrenmek için öncelikle tense tablosunu bilmek önemli bir konu. Hazırsan başlıyoruz.

İngilizcede zamanlar Türkçe dilbilgisinde de olduğu gibi en önemli gramer konusudur. İngilizce zamanları iyi öğrenmek, gramer temelinizi oluşturur. Oluşan bu temel üzerinde İngilizce’yi öğrenmeniz kolaylaşır.

İngilizce Zamanlar Konu Anlatımı

İngilizce zamanlar konu anlatımı konusunda karşımıza şu terimler çıkacak: Past, Present, Future, Perfect ve Continuous. Bu kavramları öğrendiğinde İngilizce zamanlar konusu senin için çok kolaylaşacak. Ama önce İngilizce zamanlara, yani tense tablosuna bir göz atalım.

İngilizcede cümlenin öğeleri temel seviyede şu şekilde sıralanıyor: Subject + verb + object” (özne – fiil – nesne). Cümlede zaman bilgisini fiiller veriyor. Diğer bir deyişle cümlede zamanı ifade etmek için fiili çekimliyoruz.

“İngilizce tensler” diye arama yaptıysan, muhtemelen henüz İngilizcen temel seviyede ya da hiç yok :). Çünkü kelimenin doğru yazımı İngilizce tense. İngilizce zamanlar konusunu zihninde tam oturtabilmek için Türkçe örneklerle ilerleyelim.

Öncelikle çekimli fiil ya da fiil çekimlemek ne demek? Bir fiili (eylemi) zaman veya şahsa bağlı olarak düzenlemeye fiil çekimlemek diyoruz. İngilizcede de bu mantıkla düşünebilirsin.

Şimdi Türkçe bir fiili çekimleyelim. Fiilimiz “oyna(mak)” olsun.

  1. Geçmiş zaman: Oyna + geçmiş zaman yapım eki (dı, di vs.) + şahıs eki (ben, sen vs.)
  2. Şimdiki zaman: Oyna + şimdiki zaman eki (-yor vs.) + şahıs eki
  3. Gelecek zaman: Oyna + gelecek zaman eki (-ecek vs.) + şahıs eki
  4. Geniş zaman: Oyna + geniş zaman eki (-r vs.) + şahıs eki

Şimdi oynamak fiilinin çekimlenmiş hallerine bakalım.

  1. Geçmiş zaman: Oynadı (üçüncü tekil şahıs)
  2. Şimdiki zaman: Oynuyor (üçüncü tekil şahıs)
  3. Gelecek zaman: Oynayacak (üçüncü tekil şahıs)
  4. Geniş zaman: Oynar (üçüncü tekil şahıs)

Türkçe bilgilerimizi tazelediysek, İngilizce zamanlar konusuna geçebiliriz. İngilizcede zamansal açıdan fiiller 6 şekilde kullanılıyor. Detaylar için İngilizce zamanlar tablosunu inceleyebilirsin.

İngilizce’de zamanlar geçmiş, şimdiki ve gelecek zamana göre nasıl sıralanır?

Öğrenimi kolaylaştırmak için, İngilizce’deki zamanları (tensler) aşağıda görmekte olduğunuz gibi, geçmiş, şimdiki ve gelecek sırasına göre vermek daha doğrudur. Böyle sıralandığı zaman, zamanları anlamak ve öğrenmek çok daha kolaylaşmaktadır. Bu nedenle tablo-2 bu şekilde hazırlanmıştır.

İngilizce Zamanlar (Tensler)

İstediğiniz zamanın üzerine tıklayarak detaylı konu anlatımı sayfasına gidebilirsiniz.

Örnek cümle Türkçesi
Past
(Geçmiş)
Simple Past Tense He worked. O, çalıştı.
Past Continuous Tense He was working. O, çalışıyordu.
Past Perfect Tense He had worked. O, çalışmıştı.
Past Perfect Continuous Tense He had been working. O, çalışmakta idi.
Present
(Şimdiki)
Simple Present Tense He works. O, çalışır.
Present Continuous Tense He is working. O, çalışıyor.
Present Perfect Tense He has worked. O, çalıştı. (Çalışmış bulunuyor.)
Present Perfect Continuous Tense He has been working. O, çalışmaktadır.
Future
(Gelecek)
Future Tense He will work. O, çalışacak.
Future Continuous Tense He will be working. O, çalışıyor olacak.
Future Perfect Tense He will have worked. O, çalışmış olacak.
Future Perfect Continuous Tense He will have been working. O, çalışmakta olacak.

İngilizce Zamanlar Tablosu

Fiil Çekimli fiil Açıklama Fiil Çekimli fiil Açıklama
Do to do Infinitive (mastar ekli fiil) Be To be Infinitive (mastar ekli fiil)
do Bare infinitive (mastarsız fiil) Be Bare infinitive (mastarsız fiil)
doing continuous (present participle) Being continuous (present participle)
do/does Present/V1 Am/is/are Present/V1
did Past simple/V2 Was/were Past simple/V2
done past  participle/ perfect/V3 Been past  participle/ perfect/V3

İngilizce tüm zamanlar fiillerde bu şekilde çekimleniyor. Peki, tablodaki bare infinitive, continuous, present ve past gibi kavramlar neyi ifade ediyor? Bu terimlerin anlamlarına geçmeden önce basit bir örnekle İngilizce zamanlar konusuna başlayalım.

“I do my best.” cümlesini tüm fiil çekimleriyle çalışalım. Bu cümleyi Türkçeye şu şekilde çevirebiliriz: “Elimden gelenin en iyisini yaparım.”

Şimdi İngilizce zamanlar tablosu ile bu cümlenin fiil çekimlerine bakalım.

İngilizce Zamanlar Tablosu Örnekli Anlatım

İngilizce cümle Fiil zaman çekimi İngilizce zamanlar Türkçe çevirisi
I do my best Simple Present Tense do my best Elimden gelenin en iyisini yaparım. 
Simple Past Tense did my best Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Future Tense will do my best Elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Present Continuous Tense am doing my best Elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
Present Perfect Tense have done my best. Elimden gelenin en iyisini yaptım. ( Uzun bir süre yaptım ve bir süredir yapmaya devam ediyorum)

Yukarıdaki tabloda tam Türkçesi olmayan bir çekim var, o da Present Perfect Tense. Zaten onun çevirisine bir parantez ekledik çünkü bu zaman çekiminin tam Türkçe karşılığı yok.

İngilizce Zamanlar Konusunda Karşına Çıkan Terimlerin Anlamları

İngilizce zamanlar, ya da halk diliyle İngilizce tensler konusuna giriş yaptık. Umuyoruz ki kafanda temeller oluşmaya başladı. Şimdi terimlere kısaca bakalım, ardından İngillizce zamanlara detaylıca göz atalım.

Present Nedir? 

Present “şimdiki, mevcut ve şu an” anlamlarına geliyor. İngilizce zamanlar konusunda “present” terimi, eylemin şimdiki zamanda geçtiğini ifade ediyor. Bu tür zaman bilgisi veren cümlelerde V1 fiil kullanıyoruz.

Past Nedir?

Past, Türkçede geçmiş anlamına geliyor. Cümle içinde bir olaydan bahsediyorsak Past Tense kullanıyoruz. Geçmiş zaman bilgisi veren cümlelerde V2 fiil kullanıyoruz.

Future Nedir?

Future, gelecek anlamına geliyor. Cümle içinde gelecekten bahsediyorsak Future Tense kullanıyoruz. Future Tense, diğer İngilizce zamanlardan “will” ve “be going to” kullanımıyla ayrılıyor.

Simple Nedir? 

Simple, basit ve yalın anlamına geliyor. İngilizce zamanlar konu anlatımı içerisinde “simple” ifadesini gördüğün zaman, yalın ve tek zamanlı bir olaydan bahsedildiği düşünmen gerekiyor. Mesela Simple Past Tense. Ya da Simple Present Tense.

Perfect Nedir? 

En alengirli konuya geldik. Perfect Tense’in Türkçe karşılığı bazen kafa karıştırıcı olabiliyor. O nedenle kendisi İngilizce zamanlar konusunu çalışan kişilerin en çok takıldığı konulardan biri olur.

İngilizce zamanlar konu anlatımında Perfect teriminin iki kullanım alanı var.

  • Belli bir zamana kadar devam etmiş olan eylem.
  • Belli bir andan önce sonuçlanmış eylem.

İngilizce zamanlarda perfect kavramı “have + V3” şeklinde kullanılıyor. Şimdi perfect kavramının present (şimdiki zaman), past (geçmiş zaman) ve future (gelecek zaman) kullanımlarına bakalım.

  • Present Perfect = Have, has + V3
  • Past Perfect = Had + V3
  • Future Perfect = Will have + V3

İngilizce zamanlar konu anlatımında Perfect kavramına detaylı bir şekilde göz atmak istiyorsan, aşağıda ilgili başlıkları bulabilirsin.

Continuous Nedir? 

İngilizce zamanlarda Continuous devam etmekte olan ya da bir süre devam etmiş olan eylemleri anlatmakta kullanılıyor. Yapısına bakacak olursak, “be + V-ing” şeklinde kullanıldığını görüyoruz.

  • Present Continuous (Şimdiki devam eden): Am, is, are + V-ing
  • Past Continuous (Geçmişte devam eden): Was, were + V-ing
  • Future Continuous (gelecekte devam edecek olan): Will + be + V-ing

Kavramlar konusunda temel bilgilere sahip olduğumuza göre İngilizce tüm zamanlar konusunu tek tek incelemeye alabiliriz. Şimdiye kadar öğrendiklerin karışık geldiyse endişelenme, örnekli İngilizce zamanlar konu anlatımıyla her şey yerine oturacak.

Not: İngilizcede bazı fiillerin continuous hali bulunmaz. Bunlara non-continuous verbs ya da non-progressive verbs denir. Örnek: Like, need, want.

İngilizce Zamanlar: Simple Present Tense 

Simple present tense, İngilizce zamanlarda duruma göre şimdiki zamanı ve geniş zamanı ifade ediyor, diyebiliriz. Türkçe düşündüğümüzde bu çıkarımı yapabiliriz ama İngilizcenin kendine has bir düşünce yapısı olduğunu unutmamamız gerekir. Bundan dolayı Türkçeyle karşılaştırmamak her zaman iyi bir fikir.

Simple present tense’in kullanım alanları ise çoğunlukla şöyle: Genel doğrular, günlük alışkanlıklar, tekrarlanan eylemler, mevcut durumlar…

İngilizce Zamanlar Tablosu: Simple Present Tense

Simple present tense, basitçe geniş zamanı ifade ediyor dedik. Yani özel bir zaman belirtmeyen, günlük olarak tekrarlanan, her zaman karşılaşabileceğimiz durumlarda bu zaman çekimini kullanıyoruz.

İngilizcede cümle kurarken basitçe özne + yüklem + nesne öğelerini kullanıyoruz. Bu noktada “do” ve “be” yardımcı fiilleri hakkında da bilgi sahibi olman faydalı olur. Çünkü bu yardımcı fiiller simple present tense’in ana unsuru.

Örneğin “Ben pembeyi severim.” cümlesini düşünelim. Bu cümlenin İngilizceye “I like pink.” olarak çeviririz. Cümleyi derinlemesine incelersek karşımıza şu çıkar: I + (do) + like + pink. Olumlu cümlede “do” gizlenir. Fakat İngilizce dil bilgisi kuralları gereği “do” ifadesini sadece olumsuz ifadelerde ve soru cümlesinde kullanıyoruz.

Aynı mantık “be” yardımcı fiilinde de var. “Ben bir öğrenciyim.” cümlesini çevirelim. “I am a student.”  Burada “be” yardımcı fiili, özneye göre şekillenerek am/is/are ifadelerinden birine dönüşüyor.

Şimdi simple present tense kullanımına bir tablo üzerinden inceleyelim.

Olumlu Olumsuz Soru
I like pink. (Pembeyi severim) I don’t like pink. (Pembeyi sevmem) Do I like pink? (Pembeyi sever miyim?
I am a student. (Ben bir öğrenciyim.) I am not a student. (Ben bir öğrenci değilim.) Am I a student? (Ben bir öğrenci miyim?)

Konuyu daha detaylı anlamak için örneklerle netleştirelim ve tense’i hangi durumlarda kullandığımıza kısaca bakalım. Detaylı versiyon için ilgili yazımıza göz atmayı unutma!

Genel doğruluk belirten durumlarda simple past tense kullanıyoruz.

  • Ankara is the capital city of Turkey. (Ankara Türkiye’nin başkentidir.)
  • İstanbul is not the capital city of Turkey. (İstanbul Türkiye’nin başkenti değildir.)
  • Is Bursa the capital city of Turkey? (Bursa Türkiye’nin başkenti midir?

Arzuları ve istekleri belirten durumlarda kullanıyoruz.

  • want to be an engineer. (Bir mühendis olmak istiyorum.)
  • He doesn’t want to be an engineer. (O mühendis olmak istemiyor.)
  • Does she want to be an engineer? (O mühendis olmak istiyor mu?)

Tekrarlayan alışkanlıklarda simple present tense kullanıyoruz.

  • wake up early every day. (Ben her gün erken uyanırım/uyanıyorum.)
  • don’t wake up early every day. (Ben her gün erken uyanmam/uyanmıyorum.)
  • Do you wake up early every day? (Sen her gün erken uyanıyor musun?

Simple Present Tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için simple present tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Simple Past Tense 

Simple past tense, İngilizce zamanlarda geçmiş zamanı ifade ediyor. Kullanım alanları ise çoğunlukla şöyle: Geçmişte kalan tekrarlayan eylemler, geçmişte tamamlanmış eylemler/yaşanmış olaylar…

Simple past tense ile cümle kurarken V2, yani fiillerin past tense formunu kullanıyoruz. Yani “do” yardımcı fiilimiz “did” oluyor. Olumlu cümlelerde fiillerin kendi V2 formlarını kullanırken, olumsuz ifadelerde “did not”, soru cümlelerinde ise “did” terimiyle cümle kuruyoruz.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Simple Past Tense

Olumlu Olumsuz Soru
did it yesterday. (Onu dün yaptım) didn’t do it yesterday. (Onu dün yapmadım.) Did I do it yesterday? (Onu dün mü yaptım?)
She wanted a chocolate bar. (O çikolata istemişti.) She didn’t want a chocolate bar. (O çikolata istememişti.) Did she want a chocolate bar? (O çikolata mı istemişti?)

İngilizce zamanlarda simple past tense tablosu ile bu zaman kipinin kullanımının temellerini anlayabilirsin. Geçmiş zamandan bahsederken genelde zaman belirteçlerini kullanıyoruz. Yani yesterday (dün), last year (geçen yıl), three hours ago (3 saat önce) gibi belirteçler…

Şimdi bu zamanı daha iyi anlamak için durum ve örneklerle ilerleyelim.

Geçmişte gerçekleşmiş ve tamamlanmış olaylarda kullanıyoruz.

  • Spain won the FIFA World Cup in 2018. (İspanya 2018’de FIFA Dünya Kupası’nı kazandı.)
  • Italy didn’t win the FIFA World Cup in 2018. (İtalya 2018’de FIFA Dünya Kupası’nı kazanmadı.)
  • Did Germany win the FIFA World Cup in 2018? (Almanya 2018’de FIFA Dünya Kupası’nı kazandı mı?

Geçmişte tekrarlayan alışkanlıklar ve durumlar için kullanıyoruz.

  • My uncle always wore glasses until he had surgery. (Amcam ameliyat olana kadar hep gözlük takardı.)
  • Our teacher never allowed smartphones in the classroom. (Öğretmenimiz sınıfta akıllı telefonlara asla izin vermedi.)
  • My mom didn’t let me to go outside alone when i was a child. (Annem çocukken dışarı tek başıma çıkmama izin vermedi.)

Simple Past Tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için simple past tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Simple Future Tense

Simple future tense, İngilizce zamanlarda yalın gelecek zamanı ifade ediyor. Gelecekle ilgili bilgi verirken ve gelecekte gerçekleşeceği kesin olmayan konularda bu zamanı kullanıyoruz.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Simple Future Tense

Simple future tense, gelecek zamanı ifade ediyor, dedik. Şimdi tablo yardımıyla bu zaman çekimine yakından bakalım.

Olumlu Olumsuz Soru
I will go tomorrow. (Yarın gideceğim.) won’t go tomorrow. (Yarın gitmeyeceğim.) Will I go tomorrow? (Yarın gidecek miyim?)

Simple future tense ile cümle kurarken “will” ifadesini ve fiillerin V1 hallerini kullanıyoruz. Olumsuzlarda “will not” (won’t) şeklinde, soru cümlesinde ise “will” ifadesini başta kullanıyoruz.

İngilizce zamanlarda simple future tense’i hangi durumlarda kullanıyoruz? Kısaca bakalım.

Gelecekle ilgili bilgi verirken ve kesinliği belli olmayan durumlarda kullanıyoruz.

  • I think you will win the game tomorrow. (Yarın senin oyunu yeneceğini düşünüyorum.)
  • won’t do my homework next weekend. (Gelecek hafta sonu ödevimi yapmayacağım.)
  • Will they leave the town next month? (Onlar gelecek ay şehri terk edecekler mi?)

Gelecekle ilgili söz verirken kullanıyoruz.

  • will call you tomorrow. (Yarın seni arayacağım.)
  • won’t play guitar next night. (Gelecek gece gitar çalmayacağım.)
  • Will you promise to bring my book back? (Kitabımı geri getireceğine söz verecek misin?)

Simple future tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için simple future tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Present Continuous Tense 

İngilizce zamanlar konusunda present continuous tense, devam etmekte olan şimdiki zamanı anlatıyor. Türkçe anlamıyla şimdiki zamandır, diyebiliriz. Bu noktada şuna dikkat etmelisin:

Present continuous tense, olayın ne zaman başladığı ya da sona erdiğini ifade etmiyor, sadece konuşma esnasında devam ettiğini belirtiyor. Ayrıca önceden planlanmış bir eylemin gelecekte gerçekleşeceğini belirtirken de bu tense’i kullanıyoruz.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Present Continuous Tense

Olumlu Olumsuz Soru
am watching a movie right now. (Şu an film izliyorum.) am not watching a movie right now. (Şu an film izlemiyorum.) Am I watching a movie right now? (Şu an film mi izliyorum?)

İngilizce zamanlarda present continuous tense çatılı cümle kurarken tabloda gördüğümüz gibi be + V1-ing formülünü kullanıyoruz. Olumsuz be + not + V1-ing kullanıyoruz; soru cümlesinde ise “be” öğesi başa geliyor.

Şimdi de present continuous tense’i hangi durumlarda kullanabiliriz, bir bakalım.

Şimdiki zamanda geçen durum ve olaylarda kullanıyoruz.

  • am cooking dinner right now. (Şu an akşam yemeği pişiriyorum.)
  • won’t do it now. (Şimdi yapmayacağım.)
  • Is he coming here now? (Şimdi o buraya geliyor mu?)

Önceden planlanan olayların yakın zamanda gerçekleşeceğini belirtirken kullanıyoruz.

  • We are going the nightclub this saturday. (Bu cumartesi gece kulübüne gidiyoruz.)
  • We are not having exams next week due to COVID-19. (COVID-19 nedeniyle önümüzdeki hafta sınav olmuyoruz.)
  • Are we going to wash the dishes together? (Bulaşıkları beraber yıkıyor muyuz?)

Sürekli terkarlayan ve tekrarlamaya devam eden durumlarda kullanıyoruz.

  • She is always coming to the office late. (O ofise her zaman geç geliyor.)
  • am not using this pen anymore. (Ben bu kalemi artık kullanmıyorum.)
  • Is he going to train at least 3 times a day this year? (Bu yıl günde en az 3 antrenman yapacak mı?)

Present continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için present continuous tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Past Continuous Tense 

Past continuous tense, geçmiş zamanda devam edecek şekilde gerçekleşmiş ve sonra ermiş olaylar için kullanılıyor. Yani bahsettiğimiz olay belirli bir an içinde tekrarlı olarak gerçekleşmiştir. Buradaki ana nokta, olayın bir süre devam etmiş olduğudur.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Past Continuous Tense

Olumlu Olumsuz Soru
was playing piano. (Piyano çalıyordum.) wasn’t playing piano. (Piano çalmıyordum.) Was I playing piano?(Piyano mu çalıyordum?
You were sleeping. (Uyuyordun.) You weren’t sleeping. (Uyumuyordun.) Were you sleeping? (Uyuyor muydun?)

Past continuous tense formülü ise was/were + V1-ing. Olumsuz cümlelerde was not/were not (wasn’t/weren’t) ifadesini kullanıyoruz. Soru cümlesinde ise was/were ifadelerini başa alıyor ve özneden sonra V1-ing öğresini kullanıyoruz.

İngilizce zamanlarda past continuous tense belli bir geçmiş zamanda devam etmekte olan olaylar için kullanıyoruz. Örneğin 2015 yılı boyunca yaptığımız bir şeyi 2022 yılında anlatıyorsak, bu tense’i kullanabiliriz.

  • was living in Turkey until 2015, then i moved to Germany. (2015’e kadar Türkiye’de yaşıyordum, sonra Almanya’ya taşındım.)
  • You weren’t watching sci-fi series before. (Daha önceden bilim kurgu dizileri izlemiyordun.)
  • Were you working as a chef between 2012 and 2017? (2012 ve 2017 yılları arasında bir şef olarak mı çalışıyordun?

Past continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için past continuous tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Future Continuous Tense 

Future Continuous Tense, gelecekte belli bir zaman boyunca devam edecek olayları anlatmak için kullanılıyor. Yani bahsettiğimiz olay, gelecekteki belirli bir süre aralığında tekrarlı bir şekilde gerçekleşecek.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Future Continuous Tense

Olumlu Olumsuz Soru
You will be learning (Öğreneceksin) You won’t be learning (Öğrenmeyeceksin) Will you be learning? (Öğrenecek misin?

İngilizce zamanlarda future continuous tense formülü şu şekilde: “Will + be + V1-ing”. Olumsuz cümlelerde “Will + not be + V1-ing”; soru cümlesinde ise “Will + Özne + Be V1-ing” formülünü kullanıyoruz.

İngilizce zamanlar konu anlatımında future continuous tense kullanım örnekleriyle bilgilerimizi pekiştirelim. Bu tense’i gelecekteki bir olaya bağlı olarak devam edecek olan durumlardan bahsetmek için kullanıyoruz.

  • will be living in my family house after I move to my hometown next year. (Gelecek yıl memleketime taşındıktan sonra aile evimde yaşayacağım.)
  • When he comes back, I won’t be waiting here. (O geldiğinde, burada bekliyor olmayacağım.)
  • Will supporters be waiting here when the new player arrives? (Yeni oyuncu geldiğinde taraftarlar burada mı bekleyecek?)

Future continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için future continuous tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Present Perfect Tense 

Present Perfect Tense, geçmişte gerçekleşmiş bir olayı günümüzle ilişkilendirirken kullandığımız bir kavram. Mesela geçmişte başlamış ve hala devam eden süreçler için bu kavramı kullanabiliyoruz. Ayrıca geçmişte yaşanmış fakat etkisini şimdi de hissettiğimiz bir olayda da bu tense’i kullanıyoruz.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Present Perfect Tense

Olumlu Olumsuz Soru
have been there (Orada bulundum) haven’t been there (Orada bulunmadım) Have been there? (Orada bulundum mu?)
He has seen (Görmüştü) He hasn’t seen (Görmemişti) Has he seen? (Görmüş müydü?)

İngilizce zamanlarda present perfect tense yapısıyla cümle kurarken “Have/has + V3” formülünü kullanıyoruz. Olumsuzlarda “have/has + not + V3”, soru cümlesinde ise “have/has + özne + V3” şeklinde kullanmamız gerekiyor.

Şimdi kullanım alanlarına bakalım.

Geçmiş zamanda başlamış ve şu an devam eden durumlarda present perfect tense’i kullanabiliriz.

  • He has worked here since 1999. (O burada 1999 yılından beri çalışıyor.)
  • have not visited my hometown for 5 years. (Memleketimi 5 yıldır ziyaret etmedim.)
  • Has she been there for a long time? (Uzun zamandır orada mı?)

Present perfect tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için present perfect tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Present Perfect Continuous Tense 

Present perfect continuous tense, geçmişte başlayan ve şimdiki zamanda devam eden olaylar için kullanılıyor. Aklında olsun, sadece continuous halini alabilen fiiller için bu tense ile cümle kurabiliyorsun.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Present Perfect Continuous Tense

Olumlu Olumsuz Soru
have been looking (Bakıyordum) have not been looking (Bakmıyordum) Have been looking? (Bakıyor muydum?)
He has been lying (O yalan söylüyordu) He has not been lying (O yalan söylemiyordu) Has he been lying? (O yalan mı söylüyordu?) 

Present perfect continuous tense’i cümlede şu şekilde kullanıyoruz: “Have/has been + V-ing”. Olumsuz cümlelerde “Have/has been + not + V-ing”, soru cümlelerinde ise “Have/has + özne + been + V-ing” şeklinde kullanıyoruz.

Present perfect continuous tense geçmiş zamanda başlayan ve şimdi de devam eden durumlarda kullanılıyor. Peki, present perfect tense ile farkı nedir? Continuous özelliği bulunmayan fiillerde (non continuous, yani want, need, like vb.) bu zamanı kullanamıyorsun.

  • We have been waiting here since 09:00 AM. (Sabah 9’dan beri burada bekliyoruz.)
  • He has been lying to me all this time! (O bana bunca zamandır yalan söylüyor!)
  • Has she been sleeping for 8 hours? (O 8 saattir uyuyor mu?

Present perfect continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için present perfect continuous tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Past Perfect Continuous Tense

Past perfect continuous tense, geçmişteki belirli bir olaya ya da zamana kadar (burası önemli) devam etmiş eylem ve olayları anlatmak için kullanılıyor. Yani cümle kurarken öncelikle olmuş bir şeye bağlı kalıyor ve geçmişte belirli bir süreye kadar devam eden bir süreçten bahsediyoruz.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Past Perfect Continuous Tense

Olumlu Olumsuz Soru
had been sleeping (Uyuyordum) had not been sleeping (Uyumuyordum) Had I been sleeping? (Uyuyor muydum?)

Past perfect continuous tense kullanımında cümleleri şu şekilde kuruyoruz: “Had been + V-ing”. Olumsuz cümlelerde “Had not been + V-ing”, soru cümlelerinde ise “Had + Özne + Been + V-ing” yapılarını kullanıyoruz.

Past perfect continuous tense’i geçmiş bir ana bağlı olarak, bir süre devam etmiş olay ve durumları anlatırken kullanıyoruz. Mesela:

  • He had been playing the piano for an hour when you came here. (Sen buraya geldiğinde o 1 saattir piyano çalıyordu.)
  • You had not been waiting for 5 hours when she arrived. (O geldiğinde sen 5 saattir beklemiyordun.
  • Had it been raining when you arrived airport? (Havalimanına ulaştığında yağmur yağıyor muydu?

Past perfect continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için past perfect continuous tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Past Perfect Tense

Past perfect tense, geçmişteki belli bir an veya olaydan önce olup o ana kadar devam etmiş durumlarla kullanılıyor. Yani İngilizce zamanlarda bu tense’i kullanacaksak, öncelikle “hangi zamandan önce” olduğunu belirten bir durum ifade etmemiz gerekiyor.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Past Perfect Tense

Olumlu Olumsuz Soru
It had started (Başlamıştı) It had not started (Başlamamıştı) Had it started? (Başlamış mıydı?)

Past perfect tense ile cümle kurarken “Had + V3” yapısını kullanıyoruz. Olumsuz cümlelerde “Had not + V3”, soru cümlelerinde ise “Had + Özne + V3” yapısını kullanıyoruz.

Bu yapıyı geçmişteki ilk olaydan bahsederken ilk sırada olanını belirtmek için kullanıyoruz. Aslında işimizi simple past tense yapısı da görebilir ki günümüzün modern İngilizcesinde past perfect tense kullanımına nadiren rastlıyoruz.

Şimdi past perfect tense örnek cümlelere bakalım.

  • The pencil had broken while you I was using it. (Kalem ben kullanırken kırılmıştı.)
  • You had not been there when I arrived. (Ben geldiğimde sen yoktun.)
  • Had you spoken to her after you left in 2021? (Sen 2021’de ayrıldıktan sonra onunla konuştun mu?

Past perfect tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için past perfect tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce Zamanlar: Future Perfect Tense

Future perfect tense, gelecekteki belli bir an veya olaydan önce tamamlanacak durumlarda kullanılıyor. Yani öncelikle bir zaman bilgisi veriyoruz, sonrada bu bilgiye göre cümle yapımızı kuruyoruz.

İngilizce Zamanlar Tablosu: Future Perfect Tense

Olumlu Olumsuz Soru
will have completed (Tamamlamış olacağım) I  will not have completed (Tamamlamış olmayacağım) Will have completed? (Tamamlamış olacak mıyım?

Future perfect tense cümle kurarken “Will have + V3” yapısını kullanıyoruz. Olumsuz cümlelerle “Will not have + V3”, soru cümlelerinde ise “Will + Özne + Have + V3” yapılarını kullanıyoruz.

Future perfect tense ne zaman kullanılıyor? Gelecekteki belli bir olaydan önce tamamlanacak olan olaylar için! Örneklerle bakalım.

  • You will have studied computer science after the second semester of next year. (Gelecek yılın ikinci döneminden sonra bilgisayar bilimi okumuş olacaksın.)
  • He will not have traveled to abroad if his passport is banned next month. (Gelecek ay pasaportu yasaklanırsa yurt dışına seyahat etmemiş olacak.)
  • When will you have finished writing this book? (Bu kitabı yazmayı ne zaman bitirmiş olacaksın?

Future perfect tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için future perfect tense başlığımıza bakabilirsin.

İngilizce’de Zamanlar Kaç Tanedir?

İngilizce’de zamanlar (tensler) 12 adettir. İngilizce zamanların 4 tanesi Past (Geçmiş) zamanları ifade eder. 4 tanesi Present (Şimdiki) zamanları ifade eder. 4 tanesi de Future (Gelecek) zamanları ifade eder.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir