Verb Patterns Konu Anlatimi
| |

Verb Patterns Konu Anlatımı

Verb Patterns konu anlatımı, Verb Patterns nedir hangi fiili önce, hangisini sonra, arada başka bir sözcük var mı gibi bir çok sorunun en basit haliyle sizle!

İngilizcede cümle kurmak temel kuralları öğrendikten sonra çok basit. Temel olarak özne, yüklem ve nesne sırasına göre ilerlediğinizde basit cümleleri rahatlıkla kurabilir hale geliyorsunuz. Fakat çoğu zaman iş, iki fiili arka arkaya kullanmaya çalıştığınızda karman çorman bir hal alır. “Hangi fiili önce, hangisini sonra, arada başka bir sözcük var mı?” sorusu isim- fiillerin ve mastarların önemini anlıyoruz.

Cümle içerisinde iki eylemi arka arkaya kullanmanız gerektiğinde ya iki fiil arasına -to eki eklemeniz ya da ikinci fiile -ing eki eklemeniz gerekir. To eklediğiniz yapılar Infinitive, -ing eklenen yapılarsa Gerund form olarak adlandırılır.

Verb Patterns Kısa Konu Anlatımı

Vern Patterns kısa konu anlatımı ile sizi ilk önce yalın bilgilerle bilgilendirmek istedik. Daha sonrasında aşağıya kaydırarak daha detaylı bilgilere ulaşabileceksiniz.

TO Alan Verb Patterns Kelimeler

Aşağıdaki fiiller yanlarına alacakları fiilleri “to + infinitive” şeklinde isterler

  • Afford
  • Demand
  • Like
  • Pretend
  • Agree
  • Fail
  • Love
  • Promise
  • Arrange
  • Forget
  • Manage
  • Refuse
  • Ask
  • Hate
  • Mean (= intend)
  • Remember
  • Begin
  • Help
  • Need
  • Start
  • Choose
  • Hope
  • Offer
  • Try
  • Continue
  • Intend
  • Plan
  • Want
  • Decide
  • Learn
  • Prefer

Örnek cümleleri inceleyecek olursak:

  1. I can’t afford to go on holiday.
  2. It began to rain.
  3. She hopes to go to university next year.
  4. My mother never learnt to swim.
  5. Did you remember to ring Nigel?

VERB+ing Alan Verb Patterns Kelimeler

Aşağıdaki fiiller yanlarına alacakları fiilleri “verb + ing” şeklinde isterler.

  • Admit
  • Deny
  • Finish
  • Mind
  • Avoid
  • Dislike
  • Give up
  • Miss
  • (can’t) help
  • Enjoy
  • Imagine
  • Practise
  • (can’t) stand
  • Fancy
  • Involve
  • Put off
  • Consider
  • Feel like
  • Keep (on)
  • Risk

Örnek cümleleri inceleyecek olursak:

  1. I always enjoy cooking. (Not, “I always enjoy to cook”)
  2. We haven’t finished eating yet.
  3. She keeps changing her mind about the wedding.

TO ve ing Alan Verb Patterns Kelimeler

Buradaki grup ise yanına alacağı fiili hem to hem de ing olarak kabul eder. Bazen anlam değişikliği de olacağını unutmayın.

  • Hate
  • Like
  • Love
  • Prefer

Daha fazla B1 İngilizce Konuları ve B2 İngilizce Konuları için tıklamayı unutma!

Gerund Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Gerund, kelime anlamı olarak isim-fiil anlamı taşımaktadır. İsim-fiiller, fiilimsi olarak da bilinir. Fiilin -ing takısı alması ile oluşur.

Örneğin;

I heard him talking on the phone.
(Onu telefonda konuşurken duydum.)

The car needs cleaning.
(Arabanın temizlenmeye ihtiyacı var.)

Örneklerde de görüldüğü gibi iki cümlenin ana fiilleri hear ve need iken arkalarından talk ve clean fiilleri -ing eki alarak kullanılmıştır.

Gerund Form Kullanım Yerleri

Belirli fiillerden sonra gerund kullanılır.

Avoid Kaçınmak
Consider Düşünmek
Deny Reddetmek
Look forward to Dört gözle beklemek, iple çekmek
Involve Kapsamak
Risk Riske atmak
Spend Harcamak
Mind Kulak vermek, kafaya takmak
Mention Bahsetmek, ima etmek
Admit Kabul etmek, itiraf etmek
Imagine Hayal etmek
Suggest Önermek
Escape Kaçmak, kurtulmak, firar etmek
Report Bildirmek, rapor etmek
Suffer Katlanmak
Understand Anlamak
Keep Tutmak, korumak, muhafaza etmek
Finish Bitirmek
Start Başlamak
Try Denemek
Begin Başlamak
Lose Kaybetmek
Continue Devam etmek

Ör:

  • She spent all day shopping.
    (O tüm gününü alışveriş yapmakla geçirdi.)
  • He suggested going to the cinema.
    (O, sinemaya gitmeyi önerdi.)
  • They considered moving abroad.
    (Yurtdışına taşınmayı düşündüler.)
  • He avoided answering my question.
    (Benim sorumu cevaplamaktan kaçındı.)

Cümlede özne olarak kullanılır.

Ör:

  • Swimming keeps you fit.
    (Yüzmek seni formda tutar.)
  • Cycling is a popular form of exercise.
    (Bisiklete binmek sporun popüler bir şeklidir.)

Edatlardan (Prepositions) sonra kullanılır.

Ör:

  • He left without saying goodbye.
    (O hoşça kal demeden ayrıldı.)
  • We are thinking of buying a new car next month.
    (Biz önümüzdeki ay yeni bir araba almayı düşünüyoruz.)

Genel beğenilerden bahsederken kullanılır. (Love, like, enjoy, dislike, prefer ve hate filleri ile)

Ör:

  • She likes going for long walks.
    (O, uzun yürüyüşlere çıkmayı sever.)
  • She enjoys painting.
    (O, resim yapmaktan keyif alıyor.)

Sıfat olarak kullanılır.

Ör:

  • I saw a speaking bird.
    (Konuşan bir kuş gördüm.)

Gerund yapısından sonra isim gelerek isim tamlaması olarak kullanılır.

Ör:

  1. Swimming pool  Yüzme havuzu
  2. Living room – Oturma odası
  3. Shopping center – Alışveriş merkezi

Infinitive Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Infinitives, mastarlar olarak bilinir. Mastar, eylemin gelmek, gitmek gibi -mek, -mak ekleri alması ile oluşan bir yapıdır ve farklı amaçlarla kullanılır.

Infinitive, ikiye ayrılır. To infinitive ve bare infinitive.

  • To inf. – İkinci fiilden önce -to eki gelir.
  • Bare inf. – İkinci fiilden önce herhangi bir ek gelmez.

Örneğin;

  • You must study -bare inf.
    (Ders çalışmak zorundasın.)
  • She wants to finish her work. -to inf.
    (O işini bitirmek istiyor.)
  • He refused to talk. -to inf.
    (O konuşmayı reddetti.)

Örneklerde görüldüğü gibi want ve refuse fiillerinin arkasından gelen finish ve talk fiilleri, önlerinde -to eki ile kullanılmışlardır. Ancak must fiilinin arkasından gelen study, herhangi bir ek almamıştır.

Infinitive Türleri

Bare Infinitive:

Modal verbs kelimelerinden sonra bare inf gelir. (can, must, may, should, vb.)

Ör:

  • You must study hard.
    (Çok ders çalışmalısın.)

Let, make, see, hear, feel sözcüklerinden sonra bare inf gelir.

Ör:

  • They made him pay the damage.
    (Onun hasarı ödemesini sağladılar.)

Present Infinitive:

To + Verb kalıbı kullanılır.

Ör:

  • They didn’t want to go.
    (Onlar gitmek istemediler.)

Present cont. Infinitive:

To + Be + Verb + ing kalıbı kullanılır.

Ör:

  • He seems to be working hard.
    (Çok çalışıyor gibi görünüyor.)

Perfect Infinitive:

To + Have + Fiilin 3. Hâli kalıbı kullanılır.

Ör:

  • She seems to have missed the bus.
    (O, otobüsü kaçırmışa benziyor.)

Perfect cont. Infinitive:

To + Have + Been + Verb + ing kalıbı kullanılır.

Ör:

  • He claims to have been working on the computer all morning.
    (Bütün sabah bilgisayarda çalıştığını iddia ediyor.)

Infinitive Form Kullanım Yerleri

Belirli fiillerden sonra infinitive kullanılır.

Appear Gözükmek, görünmek
Decide Karar vermek
Hope Ummak
Plan Planlamak
Expect Ümit etmek
Promise Söz vermek
Refuse Reddetmek
Agree Katılmak
Ask Sormak
Choose Seçmek
Happen Olmak
Advise Öğüt vermek
Learn Öğrenmek
Want İstemek
Prepare Hazırlamak
Know Bilmek
Demand Talep etmek, istemek
Manage Yönetmek, idare etmek
Arrange Düzenlemek
Teach Öğretmek

Ör:

  • They planned to go on holiday.
    (Onlar tatile gitmeyi planladılar.)
  • He promised to help us.
    (O, bize yardım edeceğine söz verdi.)
  • I hope to see you.
    (Seni görmeyi umuyorum.)
  • He advised me to apply for the job.
    (Bana işe başvurmamı tavsiye etti.)

Bir amaç belirtirken kullanılır.

Ör:

  • He went to the market to buy some food.
    (O, markete biraz yiyecek almaya gitti.)

Cümlede özne olarak kullanılır.

Ör:

  • To join an activity club is a good idea.
    (Bir aktivite kulübüne katılmak iyi bir fikir.)
  • To fill out this list is very difficult.
    (Bu listeyi doldurmak çok zor.)

‘Too’ ve ‘Enough’ kelimelerinden sonra to inf kullanılır.

Ör:

  • He is too short to reach the tree.
    (O, ağaca ulaşmak için çok kısa.)
  • I have got enough money to buy a new dress.
    (Yeni bir elbise almak için yeterli param var.)

(It + be + adjective) veya (It + be + adjective + of + noun/pronoun) kalıpları ile to inf kullanılır.

Ör:

  • It is important to get there on time.
    (Oraya zamanında ulaşmak önemli.)
  • It was nice of him to help.
    (Yardımcı olması çok hoştu.)

Would like/ love/ prefer kalıplarından sonra kullanılır.

Ör:

  • I would like to learn a foreign language.
    (Yabancı bir dil öğrenmek isterim.)

Something, anything, nothing, anywhere, someone gibi kelimelerin ardından kullanılır.

Ör:

  • Take something to drink on the bus.
    (Otobüste içmek için bir şey al.)
  • Is there anything to eat?
    (Yemek için bir şeyler var mı?)

Gerund veya Infinitive Alınca Anlamı Değişen Fiiller

Bazı fiiller, arkalarından -ing form veya to- infinitive alma durumlarına göre anlam değişikliğine uğrarlar. Bu fiilleri ve hangi anlamda kullanıldıklarını ezberlemeniz gerekir.

Forget + to- inf: Unutmak, hatırlamamak.

Ör:

  • I forgot to buy a newspaper.
    (Gazete almayı unuttum.)

Forget + -ing form: Anımsamamak, ‘Hiç unutamıyorum.’ anlamında.

Ör:

  • I will never forget traveling by plane for the first time.
    (İlk kez uçakla seyahat ettiğimi asla unutmayacağım.)

Remember+ to- inf: Hatırlamak, unutmamak.

Ör:

  • Remember to call Jack tonight.
    (Bu akşam Jack’i aramayı unutma.)

Remember+ -ing form: Anımsamak.

Ör:

I remember talking to him before.
(Onunla daha önce konuştuğumu anımsıyorum.)

Mean+ to- inf: İstemek, niyet etmek.

Ör:

She means to open her own shop.
(O kendi dükkanını açmayı niyet ediyor.)

Mean+ -ing form: Bir şey anlamını içermek.

Ör:

She is determined to get a ticket for the concert, even if it means paying a lot of money.
(O, çok para ödemek anlamına gelse bile, konser için bilet almaya kararlı.)

Regret+ to- inf: Üzüntü duymak. (Present tense ile ve tell, inform, say fiilleri ile kullanılır.)

Ör:

We regret to inform you that you have failed the exam.
(Sınavda başarısız olduğunuzu size bildirmekten üzüntü duyarız.)

Regret+ -ing form: Bir şey hakkında üzüntü duymak, üzgün olmak. (Past tense)

Ör:

I regret making that mistake; I lost my job.
(Bu hatayı yaptığım için üzgünüm; işimi kaybettim.)

Go on+ to- inf: Sonra anlamında. Bir şeyden sonra bir şey yapmak.

Ör:

She introduced herself and went on to talk about her new book.
(O kendini tanıttı ve yeni kitabı hakkında konuşmaya devam etti.)

Go on+ -ing form: Devam etmek.

Ör:

They went on talking for hours.
(Onlar saatlerce konuşmaya devam ettiler.)

Stop+ to- inf: Bir şeyi bırakıp başka bir şey yapmak.

Ör:

He stopped to drink some tea and then continued working.
(O çay içmeyi bıraktı ve çalışmaya devam etti.)

Stop+ -ing form: Tamamen bırakmak.

Ör:

He stopped eating junk food because it is unhealthy.
(O abur cubur yiyecekler yemeyi bıraktı çünkü sağlıksız.)

Try+ to- inf: Elinden gelenin en iyisini yapmak.

Ör:

He tried to win the race.
(Yarışı kazanmak için elinden geleni yaptı.)

Try+ -ing form: Denemek.

Ör:

If you can’t go to sleep, try drinking some milk.
(Eğer uyuyamazsan, biraz süt içmeyi dene.)

Like+ to- inf: Yapılması doğru veya yararlı şeylerden bahsederken.

Ör:

I like to pay my bills as soon as I get them.
(Faturalarımı alır almaz ödemeyi seviyorum.)

Like+ -ing form: Genel beğeniyi ifade etmek.

Ör:

He likes running.
(O, koşmayı sever.) 

Be sorry+ to- inf: Şu anda yapılan şey için özür dilemek.

Ör:

I am sorry to interrupt, but can I ask you a question?
(Böldüğüm için özür dilerim ama sana bir soru sorabilir miyim?)

Be sorry for+ -ing form: Önceden yapılmış bir şey için özür dilemek.

Ör:

I am sorry for shouting at you.
(Sana bağırdığım için özür dilerim.)

Be afraid+ to- inf: Bir şeyi yapmaya isteksiz, gönülsüz olmak.

Ör:

He is afraid to touch the dog.
(O, köpeğe dokunmaktan korkuyor.)

Be afraid of+ -ing form: Bir şeyden korkmak.

Ör:

She doesn’t want to ride the horse. She is afraid of falling.
(O, ata binmek istemiyor. Düşmekten korkuyor.)

NOT:

  1. Bu fiiller ile hem to inf hem de gerund herhangi bir anlam değişikliği olmaksızın kullanılabilir:

(Begin- başlamak, start- başlamak, continue- devam etmek)

Ancak art arda iki -ing yapısı kullanılamaz.

Ör:

They started talking/ to talk.
(Onlar konuşmaya başladılar.)

It is starting to get cold.
(Hava soğumaya başlıyor.) – Doğru

It is starting getting cold. – Yanlış

  1. Bu fiillerden sonra nesne varsa to inf gelir. Nesne yoksa gerund yani -ing eki gelir:

(Advise- öğüt vermek, allow- izin vermek, permit- müsaade etmek, encourage- teşvik etmek, cesaret vermek, recommend- tavsiye etmek)

Ör:

  • He advised us to book in advance.
    (O bize önceden rezervasyon yaptırmamızı tavsiye etti.)
  • We advise booking in advance.
    (Önceden rezervasyon yapmayı tavsiye ederiz.)

 

Welcome to your Verb Patterns Test Questions

My boyfriend doesn't really enjoy _____________ (go) to parties.

James used ____________ (play) the drums when he was younger.

They should make everyone _____________ (learn) a foreign language.

I haven't got anything ___________ (wear) to the interview.

Did you manage _____________ (find) your keys?

Would you like to go _______________ (swim)?

Her parents wouldn't let her _________ (go) out.

The dog ______ across the field.

It stopped _____________ (rain) so we went to the beach.

Smith ______ short stories at home.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir