Genel İş İngilizcesi İle İlgili Bilmeniz Gerekenler!

Genel İş İngilizcesi ile ilgili bilmeniz gerekenler listesi ile gerekli yönlendirmeler ile İş İngilizcesi hakkında sizi daha da bilgilendirmek istiyoruz!

Genel İş İngilizcesi

Genel İş İngilizcesi İş hayatında istediğiniz başarının kapılarını aralayacak en önemli anahtarlardan bir tanesi olan İş İngilizcesi, şirket içinde terfi etmeniz, daha yüksek bir maaşla çalışmanız ve iş arkadaşlarınızla daha iyi iletişim kurabilmeniz gibi birçok artı sağlar. İyi bir iş İngilizcesine sahip olmak bir sektörde profesyonel hayata adım atmış herkesin en önemli gereksinimlerinden bir tanesidir.

İş İngilizcemi Nasıl Geliştirebilirim?

İlk olarak sektörünüz, iş alanınızla ilgili içerikler üreten basılı ve dijital platformları mutlaka takip edin. Süreli yayınları, yeni çıkan sayıları ile okuyun. Ancak bu şekilde bazı kelime gruplarını daha net şekilde öğrenebilir, keşfedebilirsiniz.

  • Twitter, Tumblr, Facebook, Medium gibi güncel sektörel İngilizce içeriğin üretildiği hesapları ve sayfaları takip etmek.
  • Sektörel dergileri takip etmek.
  • Kelime öğrenme uygulamalarını kullanmak.
  • İngilizce Konuları sitesini her gün ziyaret ederek. 🙂

İş Hayatında Mutlaka Karşınıza Çıkacak İş İngilizcesi Kalıpları

İş hayatınızda birisi ile mailleşirken ya da toplantı esnasında konuşurken iş İngilizcesi ile ilgili bazı kalıplarla sıklıkla karşılaşacaksınız. Gelin bu kalıpların neler olduğunu ve Türkçe anlamlarını öğrenelim.

  • As Soon As Possible (ASAP)

Mümkün olan en kısa sürede anlamına gelir. İş hayatınızda özellikle e-posta yoluyla iletişim kurulurken as soon as possible yazmak yerine ASAP kısaltması kullanılabilir.

  • For Your Information (FYI)

FYI kısaltması, bilginize anlamını taşır. Bir konuyla ilgili rapor verirken veya herhangi bir durumu bildirirken bu kısaltmayı kullanabilirsiniz.

  • Dear sir, Dear madam

Sayın beyefendi, sayın hanımefendi anlamını taşır. Hitap şekli olarak karşınıza çıkar.

  • Do You Have Some Advice For Me?

Benim için bir önerin var mı? Anlamına gelen kalıptır. İş arkadaşlarınızla iletişim kurarken onlardan öneri almak istediğinizde bu kalıbı kullanabilirsiniz.

  • For A Limited Of Time

Kısa bir süre için geçerli olmak üzere anlamın taşır. Satış ve fiyatlar hakkında bilgi alışverişi esnasında karşınıza çıkabilecek kalıplardan bir tanesidir.

  • Bottom Line

Sonuç olarak anlamına gelen kalıptır. İşinizle ilgili herhangi bir toplantı veya sunumda, bilgileri özetlemek ya da genel olarak ifade etmek amacıyla kullanabilirsiniz.

  • Form My Point Of Wiev

Benim bakış açıma göre, benim görüşüme göre, bana göre anlamını taşıyan kalıptır. Toplantı veya sunumlarda görüş bildirirken kullanabilirsiniz.

  • In The Long Term

Uzun vadede anlamını taşıyan kalıptır. Çalıştığınız şirketle ilgili uzun vadeli planlar hakkında konuşurken kullanabilirsiniz.

  • Arrange A Meeting

Toplantı ayarlamak anlamına gelen kalıptır. Toplantılar iş hayatının en önemli olgularındandır. Dolayısıyla arrane a meeting kalıbı oldukça sık karşınıza çıkar.

  • On The Other Hand

Öte yandan anlamına gelen kalıptır. Bir sunum veya toplantıda bir konudan bahsederken aynı durumla alakalı farklı bir olgudan bahsetmek istediğinizde kullanabilirsiniz.

  • Please Hang On

Lütfen hatta kalın anlamına gelen kalıptır. İş hayatının bir diğer olmazsa olmazı telefon görüşmelerinde sık sık karşınıza bu kalıp çıkacaktır. Kendiniz de hattı başka birine aktarmak istediğinizde bu kalıbı kullanabilirsiniz.

  • Thank You Yor Your Hospitality

Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ediyoruz anlamına gelen kalıptır. Yüz yüze yapılan iş görüşmelerinde ve toplantılarda, davet sona ererken karşı tarafa söyleyebilirsiniz.

  • Please Leave It To Me

Lütfen onu bana bırak anlamına gelen kalıptır. Bir sorumluluğu üzerinize almak istediğinize kullanabilirsiniz.

  • The Ball Is In Your Court

Top sende anlamına gelen kalıptır. Sorumluluk devretmek istediğinize kullanabilirsiniz.

  • From My Point Of View

From my point of view, benim görüşüme göre, benim bakış açıma göre, bana göre anlamlarına gelmektedir. Eğer iş yerinde bir toplantıdaysanız ya da bir sunum yapıyorsanız görüşünüzü  belirtmek üzere bu kalıbı kullanabilirsiniz.

Örnek:

From my point of view, our sales will increase next year.
(Benim görüşüme göre satışlarımız önümüzdeki yıl artacak)

  • Bottom Line

Bottom line, sonuç olarak anlamına gelmektedir. İş yerinde konuştuğunuz konuyu özetlemek ve olayı daha genel olarak ifade etmek istediğinizde bu kalıbı kullanabilirsiniz.

Örnek:

The bottom line is that our company shouldn’t make an investment in that firm.
(Sonuç olarak şirketimiz o firma üzerine yatırım yapmamalıdır.)

  • Do You Have Some Advice For Me?

Bu kalıp, benim için bir önerin var mı? Anlamına gelmektedir. Şirket içerisinde arkadaşlarınızla iletişim kurduğunuzda ve onlardan bir öneri istediğinizde bu kalıbı kullanabilirsiniz.

Örnek:

Do you have some advice for me about the indicators?
(Göstergeler hakkında benim için bir önerin var mı?)

  • In The Long Term

In the long term kalıbı, uzun vadede anlamını taşır. Şirket içerisinde uzun vadeli planlar hakkında konuşurken bu kalıbı kullanabilirsiniz.

Örnek:

In the long term, I have doubts about the production.
(Uzun vadede üretimle ilgili tereddütlerim var.)

  • Bottle Neck

Bu kalıp, darboğaz anlamına gelmektedir. Şirketinizin yaşamış olduğu darboğazları ifade etmek için kullanabilirsiniz.

Örnek:

If we don’t fight with the bottlenecks on the production line, we won’t be able to deliver the goods on time to our client.

(Eğer üretim hattındaki darboğazlarla mücadele etmezsek, müşterimize ürünleri zamanında teslim edemeyeceğiz.)

  • Arrange A Meeting

Arrange a meeting kalıbı, toplantı ayarlamak anlamına gelmektedir. Biliyorsunuz ki iş hayatının olmazsa olmazı toplantılardır. Bazı günlerde çalışanlar birden fazla toplantıya katılmak zorunda kalabilmektedirler. Özellikle kurumsal bir şirkette çalışıyorsanız bu kalıbı sıklıkla kullanırsınız.

Örnek:

Can you please arrange a meeting with Jack for me?
(Benim için Jack ile bir toplantı ayarlayabilir misin?)

  • Please Hang On

Bu kalıp, lütfen hatta kalın anlamını taşımaktadır. İş hayatının olmazsa olmazı telefon görüşmeleridir. Özellikle yoğun şirketlerde gün içerisinde birçok kez birileriyle telefon görüşmesi gerçekleştirirsiniz. Please hang on kalıbını telefon hattını başka bir arkadaşınıza aktarırken karşı taraftakinin hatta kalmasını söylemek istediğinizde kullanabilirsiniz.

Örnek:

Please hang on, I will connect you to my manager.
(Lütfen hatta kalın. Sizi müdürüme aktaracağım.)

  • Please Leave It To Me

Please leave it to me kalıbını, şirkette bir arkadaşınızdan bir sorumluluğu almak istediğinizde kullanabilirsiniz. Bu kalıp lütfen onu bana bırak anlamına gelmektedir.

Örnek:

I see that you are very busy today. I think you have to complete the sales report today. Please leave it to me. I can do it for you.

(Görüyorum ki bugün çok meşgulsün. Sanırım satış raporunu bugün tamamlaman gerekiyor. Lütfen onu bana bırak. Onu senin için yapabilirim.)

  • Keep Head Above Water

Bu kalıbın tam olarak Türkçe karşılığı, kafayı suyun üzerinde tutmaktır. İş hayatında ise zor zamanlar geçiren şirketlerde hayatta kalmak ve zorluklarla mücadele etmek anlamına gelmektedir.

Örnek:

Dear colleagues. As you may know, our company has been trying to pay its debts for a long time. I’m sure that we will keep our heads above water by working all together.

(Değerli arkadaşlar. Bildiğiniz üzere, şirketimiz uzun zamandır borçlarını ödemeye çalışıyor. Eminim ki birlikte çalışarak suyun üzerinde kalmayı başaracağız.)

  • On The Other Hand

Öte yandan anlamına gelmektedir. Belirtmiş olduğunuz bir konuyla ilgili aksi bir durum daha bildirecekseniz bu kalıbı kullanabilirsiniz.

Örnek:

I’m sure that we will catch our sales limits at the end of the year. On the other hand, we should work too much to catch these limits.

(Eminim ki yılın sonunda satış limitlerimizi yakalayacağız. Öte yandan taraftan bu limitleri yakalayabilmek için çok çalışmalıyız.)

  • The Ball Is In Your Court

The ball is in your court kalıbı, top sende anlamına gelmektedir. Bu kalıba göre iş sizden çıkmış, siz kendi görevinizi yapmışsınız ya da sorumluluğu karşı tarafa yüklemişsinizdir. Artık sorumluluk karşı taraftadır.

Örnek:

I have completed my report. The ball is in your court now.
(Ben reporumu tamamladım. Top sende şimdi.)

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir