İngilizcede Kullanılan Kısaltmalar ve Anlamları

İngilizcede Kullanılan kısaltmalar ve anlamları bugün göreceğimiz konu. Kısaltmalar, bir kelimeyi veya kelime grubunu ifade eden harf grubudur. Kısaltmalar birden fazla kelimenin baş harfinden, tek bir kelimenin harflerinden ya da okunuşu aynı olan başka harf ve sayıların yazılmasıyla oluşabilir. Örneğin 8 sayısı “eyt” şeklinde okunduğu için M8 (Mate) veya L8R (Later) gibi kısaltmalar ortaya çıkabiliyor. OMG kısaltması da Oh My God ifadesinin baş harflerinden oluşmuş bir kısaltma örneğidir.

İngilizce kısaltmalar ile internet ortamının her bir köşesinde karşılaşabilirsiniz. Başta karışık ve anlamsız görünseler de kısaltmaları öğrendiğinizde de internet üzerinde insanlarla çok daha rahat iletişim kurabileceksiniz.

İngilizce Kısaltmalar Nasıl Okunur?

İngilizce kısaltmaları okumak, genellikle kısaltmanın tam anlamını veya ifade ettiği kelime veya ifadeyi anlamakla ilgilidir. İşte İngilizce kısaltmaların okunmasıyla ilgili bazı genel kurallar:

1. Birleşik Kısaltmalar (Acronyms):
   • Birleşik kısaltmalar, her harfin sesiyle veya bazen bazı durumlarda harflerin okunuşları bir araya getirilerek oluşturulur. Örneğin:
     • NATO: “North Atlantic Treaty Organization” (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) – Okunuşu: “ney-toh”
     • NASA: “National Aeronautics and Space Administration” (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) – Okunuşu: “nah-suh”
     • UNESCO: “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization” (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) – Okunuşu: “yu-nes-koh”
2. Kısaltmalar:
   • Bazı kısaltmalar harf harf okunurken, bazıları tek bir kelime gibi okunur. Örneğin:
     • TV: “television” (televizyon) – Okunuşu: “tee-vee”
     • CEO: “Chief Executive Officer” (Baş İcra Kurulu Üyesi) – Okunuşu: “see-ee-oh”
3. Özel Durumlar:
   • Bazı kısaltmalar sadece bir harften oluşur ve genellikle harf harf okunur. Örneğin:
     • A: “avenue” (cadde) – Okunuşu: “ay”
     • B: “born” (doğumlu) – Okunuşu: “bee”
     • PhD: “Doctor of Philosophy” (Felsefe Doktoru) – Okunuşu: “pee-aych-dee”
4. Konvansiyonlar:
   • Bazı kısaltmalar, zamanla ortaya çıkan belirli bir konvansiyona göre okunur. Örneğin:
     • ASAP: “As Soon As Possible” (Mümkün olan en kısa sürede) – Okunuşu: “ey-es-ey-pee”
     • DIY: “Do It Yourself” (Kendin yap) – Okunuşu: “dee-ay-wai”

İngilizce Kısaltmalar Ne Zaman Kullanılır?

İngilizce kısaltmalar, genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır:

1. Yazılı İletişim:
   • E-postalar, metin mesajları, notlar ve diğer yazılı iletişim biçimlerinde kısaltmalar sıkça kullanılır. Özellikle kısa ve hızlı mesajlaşma durumlarında kısaltmalar yaygın olarak tercih edilir.
2. Resmi Belge ve Dokümanlar:
   • Resmi belgelerde ve kurumsal dokümanlarda bazı uzun ifadelerin yerine kısaltmalar kullanılabilir. Bu, belgeyi daha kısa ve anlaşılır hale getirebilir.
3. Konuşma Dilinde:
   • Günlük konuşma dilinde de kısaltmalar sıkça kullanılır. Özellikle hızlı ve rahat bir şekilde iletişim kurmak için kullanılırlar. Örneğin, “TV” (televizyon), “ASAP” (mümkün olan en kısa sürede) gibi.
4. Teknik ve Mesleki Alanlar:
   • Belirli meslek gruplarında veya teknik alanlarda uzmanlar arasında kısaltmalar sıkça kullanılır. Özellikle uzman terimlerin veya kavramların hızlı bir şekilde ifade edilmesi için tercih edilirler.
5. İnternet ve Sosyal Medya:
   • İnternet ve sosyal medya platformlarında kısaltmalar oldukça yaygındır. Karakter sınırlamaları veya hızlı iletişim ihtiyacı, kısaltmaların daha sık kullanılmasına neden olabilir.
6. Başlık ve Başlık Etiketlerinde:
   • Başlıklarda veya başlık etiketlerinde kısaltmalar kullanılabilir. Özellikle dikkati çekmek veya bir ifadeyi özetlemek için tercih edilirler.

İngilizce Kısaltmalara Örnek Diyaloglar

Diyalog 1:

Aylin: Hi Ayşe! I got accepted into the university! I’m so excited!

(Merhaba Ayşe! Üniversiteye kabul edildim! Çok heyecanlıyım!)

Ayşe: OMG! That’s amazing news! CONGRATS!

(Aman Tanrım! Bu harika bir haber! Tebrikler!)

Aylin: Thank you! I can’t believe it! I’m going to study engineering.

(Teşekkür ederim! İnanamıyorum! Mühendislik okuyacağım.)

Ayşe: WOW! That’s fantastic! When does your classes start?

(Vay be! Harika! Dersler ne zaman başlıyor?)

Aylin: IDK the exact date yet. But I’ll find out soon.

(Tam tarihini bilmiyorum. Ama yakında öğreneceğim.)

Ayşe: OK. Keep me posted! I’m so happy for you.

(Tamam. Beni bilgilendir! Senin için çok mutluyum.)

Aylin: Sure! TTYL!

(Tamam! Sonra konuşuruz!)

Ayşe: C U later!

(Sonra görüşürüz!)

Diyalog 2:

Mert: Hi Leo! Can you help me with my computer? It’s not working properly.

(Merhaba Leo! Bilgisayarımı tamir eder misin? Düzgün çalışmıyor.)

Leo: Sure! WYD with it?

(Tabi ki! Onunla ne yapıyorsun?)

Mert: I tried to fix it myself but I couldn’t. I think it’s a hardware problem.

(Kendim tamir etmeye çalıştım ama yapamadım. Bir donanım sorunu olduğunu düşünüyorum.)

Leo: OK. I’ll come over and take a look.

(Tamam. Gelip bir göz atarım.)

Mert: THX a lot!

(Çok teşekkür ederim!)

Leo: NP! I’m on my way.

(Önemli değil! Yoldayım.)

Diyalog 3:

Lara: Hey Chris! Can we meet up today? I have something important to discuss.

(Merhaba Chris! Bugün buluşabilir miyiz? Konuşmam gereken önemli bir şey var.)

Chris: Sure! WYD?

(Tabi ki! Onunla ne yapıyorsun?)

Lara: I need your advice about my job interview tomorrow.

(Yarınki iş görüşmem hakkında sana ihtiyacım var.)

Chris: OMG! That’s great! I’d love to help you. Let’s meet at the cafe at 3 PM?

(Aman Tanrım! Harika! Sana yardım etmek isterim. 3’te kafede buluşalım mı?)

Lara: OK! See you then!

(Tamam! O zaman görüşürüz!)

Chris: C U at 3!

(3’te görüşürüz!)